Ege'de , 'boğaza sıfır bir şehirde' yaşıyorsan balığa ya tutku ile bağlısındır ya da tahammülün bile yoktur. İlk gruba dahil olanlardanız ailece.
Sık sık soframızda olur balık . Mahalle esnafından alırız en taze , en lezzetli balığımızı .( Çanakkale'de yaşayanlar bilir Uysallar balıkçılığı ) Severiz tüm mahalle esnafını sevdiğimiz gibi balıkçımızı da .Hatta ben başka bir balıkçıdan balık aldığım zaman daimi balıkçımıza ihanet eder gibi hissederim kendimi. Nihayetinde yılların balıkçısı, her nazımıza eyvallah diyor ; 'sen iste ben küçük hanım Buse için balığın ciğerini söker öyle temizlerim' :) diyor, 'kalamar mürekkebini istiyorum ' dediğimde özenle ayırıp saklıyor. Her gittiğimde mutlaka yeni bir balık veriyor bana ve o balığın pişirme ya da terbiyesi ile ilgili bana bir püf noktası söylüyor . Bide hemen her balık için aynı şeyi söylüyor ' bunun yanına bide şöyle bol yeşillikli bir salata , başka hiç bir şey istemez' ... Verdiği püf noktaları ile bir kitap yazarım , o derece yani.
Yazının devamı için ; http://www.serrafun.com/balik-suyu/
balık sevilmez miiii :) denizden çıkanı yerim :)
YanıtlaSil