Geçen yıl tamda bu zamanlarda bebek odası hazırlığının tam zirvesindeydik. Zaman çok az kalmıştı (sanki) ve biz hala karı koca Derya Baykalcılık oynamaktaydık. Doğuma 4 haftadan az varken hala ikimizde yapılacaklar listesi yapmaktaydık. Ama hayatımın en keyifli hazırlıklarıydı.
Tam 40 hafta boyunca cinsiyet öğrenmediğimiz için 40 hafta boyunca herkesin ilk sorduğu (meraktan çatladığı) soru 'Odasını nasıl hazırlıycaksınız ki ?' ydi...
Kapitalist düzenin bize dayattığı diye başlarmışım , yok yok hiç girmiycem o kısıma ama ben sanırım en iyi örneklerden biriyim CİNSİYET ÖĞRENMEDENDE oda hazırlanabiliyor. Yada ultra pahalı , bebeğin uzun süre haberi bile olmayacağı olduğunda da iki günde ağzını burnunu yamultacağı şeylere dünya paralar dökmeden çok güzel odalar hazırlanabiliyor...
İşte bu yazıyı bebek odası hazırlığında olanlara ilham kaynağı ve yardımcı olabilmek için yazıyorum.
Ahhh bu tavan , valla çocuğu erken doğurtturacaktı bana 'sen çekil ben yapıcam' 'naptın , bo..m gibi oldu çekil şurdan 'diye diye birbirimize tamamladık. Burada B..ku cümle içinde kullanan Mehmet'tir ayrıca.
Ben tesadüf eseri keşfettiğim on to baby 'deki bebek odalarının çok büyük çoğunluğunda duvarda çiçekler böcekler görünce taktım kafaya illa resim çizicem duvara diye. Uzun bir süre ne yapsak polemiği sürdü. Kimse kimsenin fikrini beğenmedi. (Ben hala Küçük Prens fikrimin en iyisi olduğunu düşünüyorum ama kısmet işte). Omu bumu derken uzlaşmacı sevgilim çözüm getirdi. Bence tavana bulut yapalım duvarı bebeğimiz büyüdüğünde onun sevdiği şeye boyarız dedi .(Belki bebeğimiz benim gibi Küçük Prens değilde Pepee sevecek(miş).).
Kararı verdikten sonra soluğu nalburda aldık.Bulut mavi küçük boy iç cephe boyası seçtik, bir kutuda beyaz. Ve bir de en önemli malzeme doğal banyo süngerimizi aldık.
Mehmet önce maviye boyadı tavanı. Sonra banyo süngeri ile bulut efektleri verdi. Ama ben ilk halini beğenemedim,bunun gölgeleri olmalı dedim aradık taradık ne yapalım nasıl yapalım dedik ve sonra ben gidip bir kutu Cadence sıcak beyaz akrilik boya aldım. Birde hangi akla hizmet bilmiyorum ama koyu gri . Yağmur bulutu gibi oldu resmen hatta daha kötü .Mehmet düzeltmek isterken delirince ben yapmaya karar verdim . Yok anacım ya ne zor işmiş valla Michelangelo'ya hayranlığım kat kat arttı.Çok zor boynun devamlı yukarıda merdiven tepesinde tavana bulut yapmak ama Mehmet halletti sağ olsun ...
Bulutlar ya ada mavi gökyüzü odayı o kadar aydınlık yaptı ki bütün eve yapsak mı diye düşündük...
Lambayı ben yapmıştım merak edenler için...
Kuzulu yastığı anneannemiz yaptı, benim küçülen bir pijamamdı kendisi....
Yatağımızın başucundaki Tilda'yı her zaman harika işler çıkaran tatlı Rabia'cım yaptı.
Tabloyu ben yapmıştım....:)
Kırmızıyı karı koca çok seviyoruz sanırım sırf bu yüzden evin her odasında illa bir kırmızı koyuyoruz. Bu ferrari kırmızısı şifonyeri de Mehmet tasarlayıp yaptı. Boyasında araba boyası kullandık(boyama işini sanayide usta yaptı tabii) .Kulpları çebi'den aldık.
Üst rafı de monte ve bu şekilde bölmeli . Haliyle çok kullanışlı oldu.
Oyuncak kutumuzda daha önce kamyon zinciri taşınıyormuş. Çok bir şey yapmak istemedik. kulp olarak kullandığımız ipi yeniledik ve dört köşesine tekerlek taktık. Ayrıntı isteyen varsa burada
Bu kısım en sevdiğim köşesi odanın. Kitapsız bir hayat düşünemiyorum.
Bu kısım benim isteklerim doğrultusunda Mehmet tarafından tasarlandı ve tanıdığım en iyi insanlardan biri ,işini harika yapan bir ustanın elinde oluşturuldu. Tabii yine Mehmet büyük kısmında yardım etti. Kitaplığın olduğu yerde daha önce balkon kapısı be uzantısı cam vardı. Balkonu içeri alınca kapıyı söküp attık ve iyice çıplak kalan petek vs. yi bu şekilde kapattık...
Dediğim gibi her yer dolu, bide bu odaya cici bicili barbili marbili bir dolap gelirse odaya girilmez yeminlen ...
Koltuk, takımımındı... Alırken bu kadar büyük gelmemişti gözümüze geldiği günden beri hiç bir yerlere doğru dürüst sığamadı. Meğer burasıymış yeri...
Dünyaya , yeni evine geleli sadece 3 gün olmuştu bu ayak izini alırken ben...
Pinterest'te görüp bayıldığım bu fikri hemen yapmıştım. Balkon camının kornişi burada inanılmaz işe yaradı...
Bu İkea kesinlikle evimizin her şeyi ... iyi ki var ... Olmasa naparmışız bilemiyorum...
Buse'nin odasına taze çiçek aranjmanları yapıp koymayı çok seviyorum....Mevsimin en tatlı çiçekleri sanki bu odada daha bir güzeller...
Ayyy yine mehmet tasarımı bişiyler... Lamba anahtarı kendisi şöyle ki...
Sandalyenin benim için yeri çok ayrı... Annem ve babamın evlendiklerinde evlerine aldıkları ilk mobilya ... O zaman böyle bolluk yok tabiiiii, çalışıp yavaş yavaş alıyorsun( annem olsa kesin bu cümleyi kurardı)...
Bu puf en keyif alarak yenilediğim şeydi sanırım ...Puf...
Ve işte bir kez daha iyi ki yapmışız dediğim masamız... Mehmet kesti , böldü, birleştirdi ve bende boyadım...Onun burada severek oturduğunu görmek... ayyy Buse karnımdayken onu boyadığım günü hatırladım... Zaman ne kadar çabuk geçiyor.
İşte bu geçen zamanlarımız umarım hep bir şeyler üreterek ve mutlu olarak geçer, hepimiz için ....