27 Ekim 2015 Salı

Aşure

 



  
Çocukluğumda annem ve babam ile çıktığımız bir pazar çarşısı gezmesinde annem fasulye , nohut, buğday ve kayısıyı bir arada bolca alıyorsa beni inanılmaz bir heyecan sarıyordu. Çünkü bu her gün kapımızın çalınıp bir komşumuzun bize bir kase içinde çok lezzetli bir tatlı getirmesi ve kısa süre içinde aynı şeyi bizim yapmamız demekti.

Annemin yaptığı ‘Aşure’yi dağıtmak ayrı bir eğlenceydi benim için . Genellikle lojmanın bahçesinde  en sevdiğim arkadaşım ile oyun oynuyor olurdum ve annem seslenirdi , bir tepsi içindeki kase kase aşureyi dağıtmam için . Yanımda mutlaka bir arkadaşımla kapı kapı dolaşıp komşularımıza aşure verirdik ve karşılığında gofret , çikolata , şeker ve anneme çok selam alıp dönerdik.

  Tarif ve yazının devamı için ;
 http://serrafun.com/2015/10/27/asure/
Paylaş

20 Ekim 2015 Salı

Grey'in ısırgan otu çorbası

Genç , yakışıklı , ultra zengin ve fazlasıyla sapık olan Bay Grey... 
  'Grinin elli tonu ' serisini bir gün oturup iştahla okuyacağımı sanmıyordum , nedense sosyal medyada fazla göze sokulan şeyler ( özellikle kitaplar ) bende geri tepki yapıyor ve itici gelmeye başlıyor.  Bu seride öyleydi, zaten kitaplığımda okunmayı bekleyen onlarca kitap , alınacaklar listesinde yüzlerce kitap olunca  bu seriye zaman ayırmayı hiç düşünmedim.






2 kitapta ve filmde Cuisine Sauvage'nin ısırgan otu çorbası geçince çok merak ettim. ' Grey ' kitabı  tam ısırganın en taze, en lezzetli  olduğu sonbahar yağmurlarında bitince çorbayı denemek kaçınılmaz oldu. Elimde her hangi bir tarif yoktu, nasıl yapsam diye düşündüğüm günlerde  Refika Birgül'ün Refika'nın Mutfağı kitabını karıştırıyordum .Kitaptaki  'Herşeyden çorba yapmak ' yazısını okuyup sonra 'ıspanak çorbası '   tarifini Isırgana uyarladım. (Refika'nın Mutfağı - 'katman katman ıspanak çorbası' / sayfa150)

Merak edenler için 'Isıgan Otu Çorbası' tarifi ;

   Devamı ------ http://serrafun.com/2015/10/20/greyin-isirgan-corbasi/
Paylaş

2 Ekim 2015 Cuma

Bebek battaniyesi



Biz yünle haşır neşir olmayı  severler şöyle hafif bir hava soğumasında, iki damla cama çarpan yağmur damlasında hemen yünlerimizi kucağımıza alıyoruz.

Ben mesela ; eylül ayının sonuna geldik mi soluğu yün satan dükkanlarda alırım. Örneklere bakarım , dergi kitap edinirim , her örülen şeye şişinirim ve sonuçta sadece atkı örerim . Çünkü elime aldığım yünler ile örmeyi becerebildiğim tek şey atkıydı .
  


   yazının devamı için     ---------- www.serrafun.com
 
Paylaş