17 Ekim 2014 Cuma

Pek Yakında




   Ben çocukken Türk Filmleri ile dalga geçildiğinde ya da burnu  büyükler bizim Türk filmlerini beğenmeyip 'ayyy avrupanın filmleri bile daha iyyiii' diye eleştirildiğinde ' daha iyisini sen çek madem de biz izleyelim' diye sinirlenir film gerçekten kötü olsa bile 'emek verilmiş , bide beğenmiyorlar 'derdi. (Emeğe saygının tohumları bende o günler atıldı işte...)
  İşte Cem Yılmaz'ın 'Pek Yakında' filmi için yapılan yorumları okurken yok artık derken hep annemin 'hadi daha iyisini sen çekte görelim' cümlesini kurdum.
  Genelde okuyacağım kitabın ya da izleyeceğim filmin yorumlarını okumam hem etkilenmemek için hemde iyi , ya da kötü diye yorum okurken dank diye filmin sonunu yazana denk gelirim diye .

    İzledikten sonra okurum , çok merak ederim  film ya da kitap için kim nasıl hissetti diye...
  Bu defa filmi izlemeden hafta sonu ekinde İzzet Çapa'nın  yazısını okuma gafletinde bulundum.  Severim İzzet Çapa'yı ; anlatımını , dobralığını, farklılığını . Ama bu film için çok ağır eleştiriler yapmıştı. İzlemekten asla vazgeçmedim ama ön yargılıydım.
  Ama yine ön yargılı olmamam gerektiğini gördüm. Ben filmi çok büyük bir keyifle izledim. Oyunculuklar müthiş , hele Çağlar Çorumlu tam zirvede... Öyle abartılı oyunculuk falan yok söylendiği gibi. Zaten abartması gereken oyuncu yok.
  Espriler çok ince . Kahkaha da attırıyor tebessümde ettiriyor. Öyle stand-up şovu gibi her dakikasında gülmekten ölelim beklentisine girmezseniz çok keyif alırsınız.
  Görüntüler çok iyi, konuk oyuncular çok güzel bir sürpriz. ( hele Sunay Akın'lı bir sahne var , en iyisi diyebilirim) .Kullanılan görseller, objeler hepsi çok renkli , hepsi çok anı dolu....
 Heyecanlı, sevimli , sıcak bir aile filmi olmuş kısacası . En önemlisi emek var yahu filmde. Yönetmeninden , set yemekçisine kadar verilen bir emek var. Hiç öyle yerden yere vurulmayı hak eden bir film değil. Gidin görün.
 Yorumlara gelince ; en çok 'gençleri  sigaraya , alkole  özendiriyor' yorumlarına güldüm. Yahu ne alkole sigaraya başlama meraklısı bir toplummuşuz, bir film sahnesinden etkilenip sigaraya alkole vuruyormuşuz kendimizi. Hayret yani.  Ha bide ' korsana teşvik ediyor ' yorumu vardı ki beni benden aldı ...
   Siz olumsuz olumlu yorumlara bakmayın bence gidin seyredin .Bir de Cem Yılmaz'ın mal varlığı sizi germiyorsa ( Kaç tane arabası var bide filmi sinemada izleyip ona paramı kazandıralım , iki ay sonra televizyonda  - yorumu dahiyaneydi ) Cem Yılmaz 'a her şeyi kusursuz yapmak zorunda gözüyle bakmıyorsanız kesinlikle bu filme gidin ve keyfini çıkarın ...

  Sevgiler ....
  
Paylaş

10 yorum :

  1. O kadar kızıyorum ki ağzı olanın konuşmasına, bu yüzden (tabi Cem yılmaz'ı çok sevmemin de etkisiyle) hiç yorum okumadım pek yakında hakkında. Sadece denk geldi, Atilla Drosay'ın yorum videosunu izledim, epey güldüm. Bir komedi filminden bilim kurgudan beklenecek çalışmayı beklemesi güldürdü en çok beni. Hele ki sonunda "Recep İvedik'e bundan daha çok güldüm. Sonra kendime kızdım ama gene de güldüm" demesiyle o anda içimden "ne kızıyorsun, hiç kızma sen git onu izle gül, mutlu ol" dedim. O lafı diyen birinin de yorumunu ciddiye almam mümkün değil zaten.

    Yazdığım yazısında belirttiğim gibi ben de keyif aldım izlerken. Şimdi okuduğum eleştiriler ise gerçekten komik :)
    Cem yılmaz hep film çeksin. Bir "Her Şey Çok Güzel Olacak" olmasa da olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atilla Dorsay'ın yorumu için harika yazmışsın Derya'cım:) Neden biz toplum olarak başarılı , kaliteli işler yapanları övmek yerine yeriyoruz ki... Yani böyle iyi işler yapan kaç kişi var ki zaten... Filmini çocuğu gibi görüp üstüne titreyen, işine güvenen. Ben bu işte Cem Yılmaz'ın çok iyi olduğunu düşünüyorum. Her film bir önceki filmden bir tık önde gidiyor bence

      Sil
  2. bence de insanlar Cem Yılmaz'ın stand-up'larının devamıymış gibi bakıyorlar filmlerine. ama adam sinemada hafif düzeyde dram içeren aile hikayeleri seviyor işte, zorlamaya gerek yok! ben de pek çok olumsuz yorum duydum ama izleyeceğim yine de. adamın mal varlığı da beni hiç germiyor açıkçası, Allah çalışana daha çok versin :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aminnnn :) Hatta Cem Yılmaz ' a bunun iki katı daha çok versin ki daha iyi filmler seyredelim :)

      Sil
  3. Biz gittik. Tamam süperdi, muhteşemdi demedik (ki en son Umut Işığım için demiştim galiba, o da filmdeki duyguyu sevdiğimden, yoksa teknik açılardan değerlendirme yapacak film bilgim yok) ama güzeldi. Birbirimize "Nasıldı?" diye sorduğumuzda, filmlere acımasız eleştirileri seven eşim bile "İyiydi" dedi. Ben pek yorum okumadım; ama yerli filmlere gidilmesi gerektiğini düşünüyorum; özellikle laçka bir film değilse. Film kesinlikle laçkalaşmış, iğrenç esprilerin olduğu bir film değil. Gayet yerinde, dediğiniz gibi tebessüm uyandıran, sevimli duygular barındıran, bizden bir film. Ben Mazhar Alanson' a bayılıyorum; görmek süperdi :) Müzikler de onlardan. Cem Yılmaz ise kazandıklarıyla yeni filmler çekiyor, en çok da bu yönünü seviyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umut Işığım'ı izlemedim , tavsiye eder misin diye sorsam sanırım edersin :) Kesinlikle (laçka filmler hariç) Türk filmleri izlenmeli , çünkü bence her geçen yıl Türk Sineması daha da ileriye gidiyor. Bunun en büyük sebebi iştahlı , ne izlediğini , izlerken ne istediğini bilen izleyici ...

      Sil
  4. Hay sen çok yaşa!!!!
    Her cümlene katılarak okudum biliyor musun?
    Stand up ayrı, film yapmak çok ayrı. Bir kere bunun bir anlamak lazım. Ben hiç düşünmeden film izlemek için gittim, öyle çok eğlenirim, bol kahkaha atarım falan diye düşünmeden. Cem Yılmaz`ın ilk filmi Her şey çok Güzel Olacak kıvamında, biraz Hokkabaz inceliğinde bir film. Cem Yılmaz`ın her filmi gibi çok iyi kurgulanmış, dekoru, müziği, oyunculuğu vs. çok da sıkı emek ve para harcanmış bir film. Her şeyden önce buna saygı duymak lazım. Kimse çıkıp da dünyanın en iyi filmini çekiyoruz demedi zaten.
    Hep derim, şunun şurasında ülkemizde kaç kişi var film çeken! Bir de ben Cem Yılmaz`ın filmlerden müthiş paralar kazandığını zannetmiyorum. Film çekmek onun biraz da aslında kendini tatmin aracı gibi. Yoksa adamın şu filme harcağı kafa ve zaman ile reklam ve stand up yapsa eminim fazlasını kazanır.
    Şimdi bir de kalkıp ülkenin ahlak polisi(!) sayın Kural, Cem Yılmaz`a dava açmış. Kola, sigara vs. özendiriyor diye! Yapmayın ya!!! Nasıl kafalar yaşıyor bu ülkede! Artık ciddi ciddi bu kafaların psikolojik sorunları olduğunu düşünmeye başladım.
    Ya inan bazı şeyleri tercüme edemiyorsun artık. Çok endişe ediyorum artık ciddi ciddi. Tüm kavramların bu kadar içinin boşaltıldığı başka bir dönem bilmiyorum ben.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle bende sana katılıyorum.:) Aklımda olan yazmak istediğim ama atladığım ya da bir şekilde cümleyi toplayıp ekleyemediğim bütün boşlukları akıcı anlatımın ile harika doldurmuşsun... Öncelikle bunun için teşekkür ederim :)
      ''Hep derim, şunun şurasında ülkemizde kaç kişi var film çeken! Bir de ben Cem Yılmaz`ın filmlerden müthiş paralar kazandığını zannetmiyorum. Film çekmek onun biraz da aslında kendini tatmin aracı gibi. Yoksa adamın şu filme harcağı kafa ve zaman ile reklam ve stand up yapsa eminim fazlasını kazanır'' cümlelerin her şeyi özetliyor.
      Allahtan Cem Yılmaz takıntılı bir adam değil de 3-4 yılda bir iyi filmler yapıp bizleri besliyor...
      Ben her şeyin içi boşaltılıp bize gerçekten hiç bir şey kalmamasından çok korkuyorum. En çokta sanatın içinin boşaltılması beni çok üzüyor ve korkutuyor :(

      Sil
  5. Cem Yılmaz'ın fanatiği değilimdir ama Sihirbaz filmini fazlasıyla beğenerek izlemiştim. Dediğiniz gibi, beklentiyi yüksek tutmadan sırf keyifli zaman geçirmek için bile izlenebilecek bir film. En kısa zamanda yapılacaklar listeme eklendi bile :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen bende fanatiği değilimdir severim sadece ama kesinlikle başarılı .Sanırım bizi birileri çok güldürüyorsa hep çok güldürmesi konusunda şartlanıyoruz:)

      Sil