11 Mart 2013 Pazartesi

Kızkardeş herşeydir...

  Kızkardeşi ya da ablası olan kızlar bilirler , bu dünyanın en harika duygularından biridir. Hele bir ablaya sahip olmak paha biçilemezdir. Benim için öyle . Ablamın benim için değerini hiç bir yazı hiç bir kelimeler topluluğu ifade edemez.
  Çocukken en iyi arkadaşımdı,  o kadar çok arkadaşım vardı ki ama hiç biri ablam gibi değildi. En çok onunla kavga ederdik , ama küstüğümüz zaman, o küs kaldığımız sürede nasıl üzülürdüm. Ya benimle barışmazsa diye ödüm kopardı. Otuz yaşına geldim hala aynı, ya küserse ya barışmassa diye ödüm kopar.
  Kıskanırım, kızarım , kırılırım ama onu karşılıksız severim. Yaşımız ilerledikçe büyümeye başladıkça kavgalarımız azaldı . Daha fazla anlamaya başladık birbirmizi, daha fazla dinlemeye ve daha fazla paylaşmaya. Ama hayat ayrı ayrı yerlere savuruyor ya insanları o işte çok üzücü:(
  Önce üniversite için ayrıldık sonra sevdiğimiz adamlar için . Kızkardeşleri ile aynı şehirde yaşayan insanları hep çok kıskanırım. Ve aynı şehirde yaşayıp görüşmeyenleri asla anlayamam. Senin yarın, kanın , canın , herşeyin.
  Benim herşeyimdir ablam, evet yarım, kanım , canım... Ama çok daha fazlasıdır da . Yol gösterenimdir en başta, ona sormadan  ona danışmadan bişey yapamam. Sonra kızarım bide karışmasana bana ya diye. Ama yinede o ne derse o olur. Dedikleri kafamda yer eder ve bi şekelide öyle olur . Hatta bu olay bende o kadar abartılı o birini sevmesse bende sevmiyorum. Şöyle ki ; herkesin bayıldığı birini sevmiyorum bir şarkıcıyı mesela sonra düşünüyorum neden sevmiyorum ki , cevabı kısa sürede buluyorum ; Ablam sevmiyor... O kadar etkisindeyim onun.
   Her şeyi bilenim o benim. Yanında en eğlendiğim , en çok kavga ettiğim , nazımın en çok geçtiği, bana en çok değer verenim. Dediğim gibi ayrı şehirlerdeyiz. onun için ne kadar çok görüşsekte çok özlüyorum onu . Okurken iki günlük tatilde bile kaçıp yanına giderdim.
  Evlendikten sonra o kadar rahat gidemiyosun tabi. Hele şimdi bide hamilelik durumu var. Saolsun canım kocam istediğim zaman götürür ya da git der ama yinede artık öyle ha dediğimde gidemiyorum. E ablamda 2. üniversitesini okuyor ve o da evli tabi o da ha dedimi gelemiyor. Onun için o da bende en ufak bir bahaneyi, sebebi değerlediriyoruz . İşte geçtiğimiz beş güzel gün de güzel bir sebebin sonucuydu.
  Doktorumuz bebeğimizin sağlık durumunun çok iyi olduğunu ama eğer imkanımız varsa  işinin ehli bir yerde ayrıntılı ultrason baktırmamızın iyi olabileceğini söyleyince zaten aklımızda olan İstanbul' gitme fikrini hayata geçirdik. Uzun bir araştırmadan sonra Sonomed görüntüleme merkezinin en iyi doktorlarınadan Dr. Nahit Özcan'dan randevu aldık ve sonrasında düştük yollara . En çok ablamla zaman geçireceğim için seviniyordum. Bebeğimizin sağlığının çok iyi olduğunu , keyfinin çok yerinde olduğunu bir kez daha öğrenmenin keyfi ve rahatlığı ile karı koca, kendimizi bıraktık İstanbul'un kalabalığının içine . Tam dört gün boyunca durmaksızın gezdik.İstanbul, bebeğimiz için alışveriş,harika yemekler herşey çok güzeldi ama en güzeli ablamla vakit geçirmekti.
   Ayrılık çok zordu. Gideceğimiz gün bi hüzün çöktü üstüme. Yol boyuncada suskundum :( Hatta Memo defalarca sordu ; 'İyimisin ?' diye .Cevap hep aynı ;  ''İyiyim '' sadece üzgünüm birazcık.....
                                                        Seni görmek ne güzeldi :))

                                                       Keşke hiç bitmese...

                İyi ki varsın ..... Sen hayatım da olmasaydın her şey daha az renkli ve sıkıcı olurdu ....
Paylaş

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder