29 Nisan 2013 Pazartesi

Bana Her Şeyi Öğreten, Herşeyim Olan İnsana ... Anneme ...



Anneme....

Ben büyüdüğüm zaman annem gibi olmak istiyorum...
Her zaman şanslı bir çocuk oldum; eğlenceli bir lojman, bir çoçuğun isteyebileceğinden çok daha fazla arkadaş, huzurlu bir aile ,deli bir kızkardeş:) ve en önemlisi harika bir anne...

Her kız çocuk için annenin yeri ayrıdır; annen sırdaşındır , annen arkadaşındır, hastabakıcındır, aşçındır,öğretmenindir,terzindir,mükemmel pasta ustandır.... Herşeyindir...
Benim için annemin oldukları o kadar fazla ki hepsini sığdırmam zor. Ama o en başta mükemmel bir arkeolog. Bir müzede ya da arkeolojik bir kazıda çalışmıyor, ya da herhangi bir üniversite için bilimsel araştırmalar yürütmüyor ama o benim için bu dünyaya gelmiş en iyi arkeolog...Her gezini bir masala çevirir anlattıklarıyla, Ksantos'u öyle bir anlatır ki 'ilerde bir yönetmen olmalıyım ve bunu film yapmalıyım 'hissi uyandırır insanda ... Kabil müzesinin yağmalanmasını izlerken gözleri dolar ...
'Burada hangi uygarlık yaşamış en son ? ' sorusunun cevabı insanların yaptıkları aletlerde sadece taşı kullandıkları döneme kadar gider...Bildiği herşeyi büyük bir heyacanla anlatır. Bitmek bilmeyen bir öğrenme isteği vardır her daim içinde bu neden ile aile içinde lakabı ' kültür mantarı ' dır....
Bu kadar çok okuyorsam onun sayesindedir. (sanırım bana Ayşegül' ü Doğan Kardeş'i sevdiren babamın hakkını burda biraz yedim ) . Çocuklar herkesden ve herşeyden önce anne ve babasını rol model alır. Kitaplar ile dolu ve bütün çocukluğum boyunca mahallede ki, diğer arkadaşlarım için kütüphane olarak kullanılan bir evimiz vardı. Çocukken evimize gelen arkadaşlarımdan en çok duyduğum soru ' Yani şimdi Servet Amca ve Rabia Teyze bu kitapların tamamını okumuş mu? ' sorusuydu.' Evet' yanıtını alan ve bu yazıyı okuyan tüm arkadaşlarımdan özür dilerim yıllarca bende buna inandım çünkü devamlı kitap okuyan bir annem ve babam vardı. Babamın lojmanın lokaline gitmek yerine devamlı evde kitap okumasına ne kadar çok üzülüyorsam annemin okul dönüşlerinde zorla' junior larousse ' okutmasına o kadar üzülüyordum.Şimdi bazen tozlarını almak için elime aldığımda sayfalarını karıştırıyorum ve sıkı durun ' junior larousse' lar benim çocuklarım için sayfalarınızı korumak zorundasınız diyorum ...
Kitap okumayı hala çok seviyorum ve hala annemin 'Mehmet Yalçın'ın bu hafta ki yazısını okudunmu ? ' sorusuna evet cevabını vermemi beklemesini seviyorum ya da benim için Taha Akyol'un sevdiği yazılarını kesip saklamasını ....

Annemm..... daha orta okuldayken Moby Dick 'i okumamı sağladığın (ama hiç bir şey hatırlamadığım için ) ve Behrengi'nin 'Küçük Kara Balık'ın bana hediye ettiğin için seni seviyorum....
Annem... gördüğüm en iyi aşçısın... Sanırım yapamayacağın yemek yok. Asla pes etmeyen azmin ile içliköfteleri tenis topu kıvamından 'yapılabilecek en iyi içliköfte budur ' kıvamına getirdin. Marjinal yemekleri sevmeyen bu kadın çalışan bir kadın olmasına rağmen mantının, suböreğinin , perde pilavının, boraninin, çiğköftenin en hasını sık sık mutfağında icra ederek aile fertlerinin tombul insanlar olmasını sağlamıştır.

Hazır gıdalardan nefret etmem ( hazır köfte,hamburger ekmeği ve köftesi, ketçap, mayonez, salam, sosis vb bir çokları gibi) hep onun sorumluluğu dahilinde gelişmiştir.Saf bir çocuk olduğum için pekmezli yoğurdu hep erimiş çikolatalı dondurma diye yedim...

Bana mutfak hakkında o kadar çok sır öğretti ki sanırım yapamayacağım yemek olmamasını düşündüren bu mutfak sırlarım ... Rüyamda aşure yaptığımı görüp sabah kalktığımda tarifsiz ölçüsüz sadece annemden gördüklerim ile aşure yapmaya girişmem yine bu mutfakta bile gözü kara olan kadının kızı olmamdan ötürüdür... (ve boynuz kulağı geçmiştir ...benim değil tadanların fikri :) )

Annem.... hala kurabiyelerim taş gibi olsada 'Katıklı Dolmam' harika olduğu için seviyorum seni ...

Çocukken ( ve hatta hala) lekeli, sökük ya da eski bir kıyafet giymedim. O zaman böyle şimdi ki gibi 3.90 tl ye 4.90 tl ye bu kadar bol kıyafet yok tabii. Annemin bütün lojmanın duyduğu çok güçlü bir sesi olan bir dikiş makinası vardı( babamın kemanı bile o sesi bastıramazdı ). O makina sayesinde beşikten yaklaşık 20 yaşıma kadar hep 'Haute Couture' giyindim....Belkide bu yüzden sevmiyorum herkesin giydiği şeyi giymeyi moda diye. (bkn: kahverengi deri görünümlü mont ve ugg bot :) )

Annem .... bir tarzım olmasını sağladığın ve hala gardrobuma son derece fazla müdahale ettiğin için seviyorum seni...
Çok iyi üniversitelerde okuyabilmem için maddi manevi tüm olanaklarını kullandığın, her defasında başaramasamda yinede bu çabana devam ettiğin için seni seviyorum. Okuduğun okulun bölümün bir önemi yok ne olursa olsun sen benim kızımsın ve bunu hiçbir şey değiştirmezi devamlı aşıladığın için ama egosu sönük insanların laflarına kulak asıp bu gerçeği uzun süre göremedğim için özür dilerim. Okulumu bana verilen tüm hakları kullanana kadar bitirmediğim için de özür dilerim. Ama tüm bu başarısızlıklara rağmen beni diğer insanların çocukları ile yarıştırmadığın için ' Serra'ya güveniyorum ben o başarır' ı göğsünü gere gere yokluğumda herkese söylediğin için seni seviyorum.
Yaşındakiler emekli olup yazlıklarında güneşlenirken sen yaşına rağmen(benim için hala çok genç ve çok güzelsin) hala benim geleceğim için insanı kavuran güneşin altında bağ çapalamaya uğraştın. Çocuklara birer ev alsam geleceklerini güvenceye alırım diye değilde iş kurmak için bütün paranı harcadığın için ....
Balığı yakalayıp hazır bir şekilde tabağıma koymak yerine,o balığı yakalayıp tabağıma koymayı öğrettiğin için ve bunu sağladığın için seni seviyorum...

' Bir fabrikatörün karısı olacağına, biri sayende fabrikatörün kocası olsun'u aşıladığın için ve ısrarla içgüvey isteyip benden ayrılmak istemediğin için seni seviyorum...
Kısacası ANNEM... bu çivisi çıkmış dünyada hala onurlu ve değerlerime sahip kalabilmemi sağladığın için hayallerimin peşinden koşup asla pes etmeme izin vermediğin için,hergün tartışsak bile birbirimizsiz yapamadığımız için, her hücrem, her dokum,her anım ve hayatta aldığım her nefes olduğun için SENİ SEVİYORUM HEMDE ÇOK.....
Paylaş

6 yorum :

  1. Çok çok güzel, inanılmaz etkilendim...Eminim annen çok duygulanacaktır okuyunca.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah Ebru; o okurken yanında olmak isterdim ama sanırım bu anneler günü uzakta olacağız birbirmize :(

      Sil
  2. Dünyadaki en önemli bağdır anne ile olan bağ, ne mutlu size...<3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle , bende öyle düşünüyorum. Annenin yerini tutabilecek kimse yok hepimiz için sanırım :)

      Sil
  3. Annenie yazdıklarını okurken bazı bölümlerini kızlarımla paylaştım:))
    Doğrusu günün birinde bana da böyle bir mektup yazılsa yi olurdu.
    Huuuu Umay,Nimet ,bunları size söylüyorum:))))
    Annen de sen de şanslısın. Bir gün tanışsaydık eminim annenle çok anlatacak şeyimiz olurdu.
    Ona benden selam söyler misin?

    YanıtlaSil
  4. :) Şu an o harika kadın yanımda dünyaya yeni gelen torunuyla çok meşgul :)) o da size çok selam söylüyor ve belki bir gün bir yerde karşılaşırız diyor :)
    Bu arada eminim kızlarınız sizin için çok çok güzel mektuplar yazıyorlardır ama kağıt üzerinde değildir sadece :)

    YanıtlaSil